Tarım sektörü, iklim koşullarının değişkenliği nedeniyle sürekli bir tehdit altındadır. Özellikle son yıllarda sıklıkla yaşanan zirai don olayları, çiftçilerin emeklerini ve yıllık hasatlarını tehdit eder hale gelmiştir. Son bahar aylarında yaşanan don, özellikle gül yetiştiriciliği gibi narin bitkiler üzerinde yıkıcı etkilere yol açmıştır. Zirai don, hava sıcaklıklarının ani düşüşüyle meydana gelen bir olgudur ve tarım arazilerinde büyük kayıplara neden olur. 2023 yılı da bu yıl içinde zirai donun etkilerini iliklerine kadar hisseden bir dönem olmuştur.
Zirai don, bitkilerin donma noktasının altındaki sıcaklıklara maruz kalması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle gece saatlerinde ve özellikle açık alanlarda sıcaklıkların ani düşmesi sonucunda gerçekleşir. Tarım alanlarında en fazla zarar gören tarımsal ürünler arasında gül, meyve ağaçları ve sebzeler yer almaktadır. Üreticiler, özellikle ilkbahar mevsiminde don olaylarının yaşanmasından endişe eder. Çünkü bu dönem, bitkilerin yeni bir büyüme döngüsüne girdiği kritik bir zaman dilimidir. 2023 yılının sonbahar döneminde oluşan zirai don olayları, birçok çiftçinin yüzünü kara çıkardı. Çiftçiler, bu durumun önüne geçmek için çeşitli önlemler almaya çalışsalar da, doğal koşullar bazen bu önlemleri boşa çıkarır.
Gül yetiştiriciliği, tarım sektörünün en narin ve en fazla ilgi gören alanlarından biridir. 2023 yılındaki zirai don olayları, gül yetiştiriciliğinde büyük hasarlara sebep oldu. Çiftçiler, özellikle planladıkları hasat için umut besledikleri dönemde yaşanan bu beklenmedik hava olayına karşı koyamaz hale geldiler. Don, gül tomurcuğunun gelişim sürecini durdurmakta ve çiçeklerin açılmasını engellemektedir. Bunun sonucunda, hem verim hem de kalite düşüşleri gözlemlenmiştir. Bahçelerdeki güllerin yaprakları ve çiçekleri, don nedeniyle kuruyarak dökülmekte ve bu da çiftçilerin yıllık gelirlerini ciddi biçimde etkilemektedir.
Bu yıl, özellikle gül yetiştiren çiftçiler zor günler geçiriyor. Toptancıların, zirai don nedeniyle azalan ürün miktarıyla birlikte gül fiyatlarının da artması bekleniyor. Bu durum, hem çiftçiler hem de tüketiciler için dengesizliğe yol açabilir. Çiftçiler, yaşanan bu olumsuz gelişmeler sonucu zor bir karar vermek zorunda kalabilir; zira gelecekte bu tür hava olaylarının daha sık yaşanacağı öngörülmektedir.
Çiftçiler, zirai don olaylarına karşı çeşitli önlemler almaktadır. Bazı çiftçiler, İklim değişikliği öncesi eski yöntemlere geri dönerek sığınağında üretim yapma denemelerinde bulunmaktadır. Diğerleri ise, çeşitli sıcaklık koruma sistemleri ve örtü sistemleri kullanarak riski azaltmaya çalışmaktadır. Ancak bu çözümler genellikle büyük yatırım gerektirmekte ve her çiftçi için uygulanabilir olmayabilmektedir. Bunun yanı sıra, meteorolojik tahminlerin doğruluğuna da güvenmek zorunda kalan çiftçiler, don olaylarına karşı hazırlık yapma konusunda sıkıntılar yaşamaktadır.
Tüm bu gelişmeler, çiftçilerin tarım stratejilerini gözden geçirmesine ve daha dayanıklı ürünler geliştirmesine neden olmaktadır. Tarım araştırmaları ve üniversitelerle iş birliği içinde, iklim değişikliğine uyumlu tarım tekniklerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, devlet destekli önlemlerin hayata geçirilmesi, çiftçilerin uğradığı zararın telafi edilmesine yardımcı olabilir. Tarımsal sigorta poliçelerinin yaygınlaştırılması, çiftçilerin bu tür felaketlere karşı finansal anlamda güvencelerini artıracaktır.
Sonuç olarak, zirai don olayları tarım sektörünü tehdit eden bir gerçeklik olmayı sürdürüyor. Çiftçilerin, bu gibi olumsuz hava olaylarına karşı daha iyi hazırlanmaları gerekmektedir. İklim değişikliği ile birlikte zirai don olaylarının daha sık yaşanacağı düşünülmekte, bu nedenle alınacak önlemlerin aciliyetine dikkat çekilmektedir. Gül yetiştiriciliğinde yaşanan bu zorluklar, tarım politikalarının gözden geçirilmesi ve gelecekte daha dayanıklı bir tarım yapısının oluşturulması gerekliliğini de ortaya koymaktadır.