Yemen, uzun yıllardır iç savaşın pençesinde kıvranıyor. Bu çatışmaların etkisiyle milyonlarca insan, yiyecek, su, barınma ve temel sağlık hizmetlerine erişim konusunda büyük zorluklar yaşıyor. Ancak en çok etkilenenler genellikle savunmasız gruplar; özellikle çocuklar. Birçok çocuk, ailesinin geçimine katkı sağlamak için tehlikeli ve zorlu bir iş olan şoförlüğü seçmek zorunda kalıyor. Bu durum, savaşın yol açtığı sosyal ve ekonomik travmanın bir yansımasıdır ve Yemen'in çocuklarının hayatlarını nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor.
Yemen’de savaşın patlak vermesiyle birlikte, eğitim hakkı da dahil olmak üzere birçok hak ihlal edilmeye başlandı. Okuldan uzak kalan çocuklar, sokaklarda çalışarak ailelerine maddi destek sağlamak zorunda kalıyor. Çocuk şoförler, genellikle yaşıtlarının oyun oynadığı, eğitim aldığı dönemlerde, kısıtlı imkanlarla araç kullanma becerilerini geliştirmeye çalışıyor. 12-14 yaşlarındaki bu çocuklar, bazen büyüklerini taklit ederek bazen de kendi çabalarıyla araç kullanmayı öğreniyor. Ancak bu, yalnızca bir geçim kaynağı değil; aynı zamanda onların güvenliğini tehdit eden birçok durumu da içeriyor. Kazalar, kaçırılmalar ve çeşitli tehlikelerle karşı karşıya kalan çocuklar için bu durum oldukça riskli.
Ali, 13 yaşında bir çocuk şoför. Savaş patlak verdiğinde ailesinin durumu giderek zorlaştı. Artık okula gidemediğini ve sokakların sert yüzeyinde hayatta kalma mücadelesi verdiğini anlatıyor. Ali’nin amacı, her gün birkaç saat çalışarak ailesine katkıda bulunmak, en azından sofralarına ekmek götürebilmek. Sadece bir araç kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda bir yetişkinin sorumluluklarını da üstlenmek zorunda kalıyor. Ali gibi birçok çocuk, bu zorlu koşullar altında hayatta kalmak adına olağanüstü bir azim sergiliyor. Ancak bu mücadele, çocukluklarını çalarken, psiko-sosyal açıdan da ciddi travmalar yaşamalarına yol açıyor.
Ülke içindeki çatışmalar ve yıkım, çocukların psikolojik durumlarını da etkiliyor. Çoğu çocuk, korku, kaygı ve belirsizlikle büyümek zorunda kalıyor. Eğitim haklarından yoksun bırakılan bu çocukların, sağlıklı bir gelecek hayal etmeleri git gide zorlaşıyor. Normal çocukluk dönemlerini yaşayamayan Ali ve onun gibi çocuklar, sosyo-ekonomik yapıların çökmesi nedeniyle çaresiz bir mücadele sergiliyor.
Yemen’deki iç savaş, sadece fiziksel bir mücadele değil; aynı zamanda her yaştan insanın ruhsal sağlığını etkileyen derin bir çatışma. Uzmanlar, savaşın getirdiği travmaların çocukların ruh sağlığı üzerinde kalıcı izler bırakabileceğini belirtiyor. Ne yazık ki, bu durum, sadece savaşın sona ermesiyle de düzelmeyecek. Çocukların yaşadığı bu travmaların, uzun vadede toplumsal yapıyı nasıl etkileyeceği büyük bir merak konusu.
Sonuç olarak, Yemen’in çocuk şoförleri sadece birer araç sürücüsü değil; aynı zamanda bulundukları zor koşullar altında hayat mücadelesi veren genç bireylerdir. Savaşın getirdiği yıkım, onları hayatta kalmaya zorlayarak, çocukluklarını geride bırakmalarına neden oluyor. Bu durum, dünya genelinde savaşların nasıl etkiler yarattığının acı bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Ali’nin ve onun gibi birçok çocuğun yaşadığı zorluklar, iç savaş kurbanı olan bu masum bireylerin sesini duyurmak için bir çağrıyı temsil ediyor: Savaşın sona ermesi ve çocukların umut dolu bir geleceğe sahip olmaları için bir şeyler yapılmalı.