Belgrad Ormanı, geçtiğimiz günlerde duyulan kaybolma haberiyle birlikte tekrar gündeme geldi. Mimar Ece Gürel, 4 gündür kayıptı ve arama kurtarma ekipleri tarafından yapılan yoğun çalışmalar sonucunda ormanda bulundu. Ancak, ne yazık ki bu durumun sonu trajik bir şekilde geldi. Gürel, hastaneye kaldırıldı fakat tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Bu üzücü olay, hem mimarlık camiasında hem de yakınları arasında derin bir üzüntü yarattı. Ece Gürel’in kaybolması ve yaşamını yitirmesi hakkında detaylar haberimizde.
Ece Gürel’in kaybolma durumu, geçtiğimiz hafta bir arkadaşlarıyla yaptığı doğa yürüyüşü sırasında başladı. Ormanda geçirdiği zaman boyunca kesin bir iletişim kuramayan Gürel, akşam saatlerinde arkadaşları tarafından aranmış fakat kendisine ulaşılamamıştı. Arkadaşları durumu hemen yetkililere bildirdi ve arama kurtarma ekipleri devreye girdi. Belgrad Ormanı’nda yapılan geniş çaplı arama çalışmaları, hem hava koşullarının hem de arazinin zorluğunun etkisiyle zaman zaman aksadı. Yaklaşık 200 kişilik ekip, gönüllü arama kurtarma çalışmalarına katıldı ve Ece’nin kaybolduğu bölgeyi didik didik aradı.
4 gün süren arama faaliyetlerinin ardından, Ece Gürel’in ormanın derinliklerinde bulunduğu haberi geldi. Bulunduğu anın ardından acil sağlık ekipleri hemen müdahale etti ve Gürel, hızla hastaneye kaldırıldı. Fakat, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen Ece, hayata tutunamadı. Hayatını kaybetmesi, ailesi ve arkadaşları için büyük bir travma oluştururken, birçok kişi sosyal medyada duygusal paylaşımlarda bulundu. Ece’nin mimar olarak yaptığı başarılı projeler ve hayalleri, arkasında kalan dost ve yakınları tarafından unutulmayacak.
Ece Gürel, genç yaşında mimarlık alanında etkileyici bir kariyere sahipti. Yerel ve uluslararası projelerde görev almış olan Gürel, mimarlık eğitimine Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden birinde başlamış ve birçok ödül kazanarak adını duyurmuştu. Kendi mimarlık ofisini açan Gürel, sürdürülebilir mimarlık üzerine yoğunlaşarak, çevresel duyarlılığı ön plana çıkaran projelere imza attı. Tasarımlarında işlevselliği, estetiği ve doğayla entegrasyonu bir araya getirerek hem sektörde hem de kamuoyunda farklı bir yer edindi.
Ece Gürel’in kaybı, meslektaşları ve öğrencileri için yalnızca kişisel bir kayıp değil, aynı zamanda Türkiye’nin mimarlık sahasında önemli bir boşluk yarattı. Ece'nin projeleri ve tutkusuyla geleceğe yönelik vizyonu, birçok genç mimara ilham kaynağı oldu. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve anma etkinlikleri, onun hayatını, çalışmalarını ve ilham verici kişiliğini onurlandırmak amacıyla yapıldı. Arkadaşları, ailesi ve meslektaşlarından oluşan yüzlerce kişi, Ece’nin arkasından sevgi dolu mesajlar paylaşarak, onu anmak için bir araya geldi.
Kayıp ve sonrasında yaşanan bu trajik olay, toplumda doğa yürüyüşleri ve ormanlık alanlarda güvenlik önlemleri üzerine de bir tartışma başlattı. Uzmanlar, özellikle doğa sporlarıyla ilgilenenlerin, bu tür etkinlikler sırasında dikkatli olmaları ve güvenlik önlemlerini asla es geçmemeleri gerektiğini vurguladı. Ece Gürel’in anısına yapılan duyurularda, doğa yürüyüşlerine çıkanların mutlaka bir plan yapması, ekip halinde güvenli bir şekilde hareket etmeleri gerektiği belirtiliyor.
Yaşamını kaybeden Ece Gürel’in anısını yaşatmak ve mimarlık alanında onun bıraktığı izleri devam ettirmek için arkadaşları, birçok etkinlik planladıkları bilgisini paylaştılar. Gelen haberler, onun adını yaşatacak anma projelerinin hayata geçirileceğini söylüyor. Bunun yanı sıra, pek çok mimarlık derneği ve topluluğu, Ece'nin mirasını devam ettirmek amacıyla ihtiyaç sahipleri için sürdürülebilir projeler geliştirmeye hazırlanıyor.
Belgrad Ormanı’nda yaşanan bu olay, doğa ile bir arada olmanın ne kadar önemli olduğunu ve doğaya olan saygının altını bir kez daha çiziyor. Ece Gürel, yalnızca bir mimar olarak değil, bir dost, bir mentor ve hayalleri olan bir birey olarak da hatırlanacak. Ece Gürel’in anısına, onu kaybetmenin getirdiği üzüntüyle doluyken, aynı zamanda onun yaptığı işlerin ve bıraktığı mirasın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Ece’nin yaşamı, birçok insan için bir ilham kaynağı olmaya devam edecek.