Gazze Şeridi’nde yaşanan insani kriz, sağlık alanında da derin yaralar açmaya devam ediyor. Uzun bir süre boyunca blokaj altında kalan bölge, son yıllarda artan çatışmalar ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle tıbbi malzeme ve ilaç tedariğinde ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Sağlık uzmanları, bölgedeki sağlık sisteminin çökme noktasına geldiği ve acil yardıma ihtiyaç duyulduğu konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Gazze’deki hastanelerin çoğu, temel ilaçların yanı sıra, yaşamı tehdit eden durumlar için gerekli olan acil tıbbi malzemelerden yoksun kalmış durumda.
Gazze'deki sağlık kuruluşlarının yaşadığı sıkıntılar, yerel halkın sağlık hizmetlerine erişimini neredeyse imkansız hale getiriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bölgedeki ilaç kıtlığının hasta bakımını ciddi şekilde olumsuz etkilediğini belirtiyor. Raporlara göre, temel sağlık hizmetleri, ilaçlar ve tıbbi malzemelerin yetersizliği, Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısını artırıyor. Hastaneler, yalnızca yaralıları değil, aynı zamanda kronik hastalıkları olan hastaları da tedavi etmekte zorlanıyor. Diyabet, kalp hastalığı ve diğer ciddi sağlık sorunları yaşayan birçok insan, gerekli tedavileri almada büyük zorluklarla karşılaşıyor.
Uluslararası yardım kuruluşları, Gazze’deki sağlık krizinin derinleştiğine dikkat çekiyor. Birçok STK, yerel sağlık sistemlerinin desteklenmesi ve acil yardımların ulaştırılması için dünya genelinde kampanyalar yürütüyor. Abd, AB ve diğer uluslararası aktörlere, Gazze’ye yönelik kritik yardım göndermeleri için çağrıda bulunuyorlar. Birkaç yerel sağlık kuruluşu, topladıkları bağışlarla ilaç ve medikal malzeme temin etmeye çalışıyor. Ancak bu çabalar, yetersiz kalan kaynaklarla sınırlı kalıyor ve talebi karşılamaktan çok uzak. “Denizde bir damla” tabiri, bu noktada çok çarpıcı bir şekilde durumu özetliyor; yani mevcut yardım, mevcut ihtiyacın yanında oldukça yetersiz kalıyor.
Gazze’deki sağlık çalışanları, her gün hayat kurtarmak için büyük bir fedakarlıkla çalışıyor. Ancak, bu koşullarda sağlık sisteminin sustainability’si sorgulanmaya başlanıyor. Hastanelerdeki doktor ve hemşireler, bazen günlerce çalışarak hastaların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar, ama sağlık hizmetlerine erişim her geçen gün zorlaşıyor. Toplumun her kesimi bu durumdan etkileniyor; çocuklar, yaşlılar ve özellikle de kadınlar sağlık hizmetlerine ulaşmada daha fazla zorluk çekiyor.
Sonuç olarak, Gazze’deki sağlık krizi yalnızca yerel halka değil, dünya genelindeki sağlık sistemlerini de etkileyen bir mesele haline gelmiştir. Acil yardım göndermek ve bu konudaki farkındalığı artırmak, uluslararası toplumun üzerine düşen hayati bir sorumluluktur. Herkesin temel bir sağlık hizmetine erişim hakkı olduğu unutulmamalıdır. Gazze’deki mevcut durum, bu hakkın ihlal edildiğinin çarpıcı bir kanıtıdır ve acil çözüm gerekmektedir.